Öğrendiğimiz dilde film izlemek… Bazılarınıza ne kadar uzak gelse de belkide bugün denemeniz gerekiyordur ! Sizin için Netflix’ten izleyebileceğiniz 7 filmi düzenledik. Şimdiden iyi seyirler!
1 - Je Ne Suis Pas Un Homme Facile (IMDB 6.3)
Bu film kesinlikle Netflix’teki favorilerimden biri. Eşitsizliği ile özellikle erkek izleyicileri rahatsız etmek için çekilmiş feminist bir filmdir. Bunun için yönetmenin bir kadın olduğuna şaşırmamak gerek. Eléonore Pourriat bu filmde komedi unsurları ile cinsiyetçiliği eleştirir ve bize farklı bir bakış açısından içinde bulunduğumuz dünyaya alternatif bir dünya izlememize olanak tanır.
Filmin en başında başkarakterimiz Damien’ın oldukça cinsiyetçi olan hareketlerine tanıklık ediyoruz. O, kadınlara nesne gibi davranıp, sokakta onlara ıslık çalarak rahatsız eden biridir. Bütün bunlar bir gün Damien’ın kafasını sert bir şekilde vurması ile değişecektir. Artık uyandığında erkeklerin ve kadınların yer değiştirdiği paralel bir dünyadadır. Bu dünyada başına gelen hikayeler, batı toplumunda kadınlara ve erkeklere karşı ne kadar farklı muameleler yapıldığını gözler önüne serer.
Komedi unsurlarının genelinin görsel olması bu filmin dilini oldukça hafifletiyor. Diyaloglar çok ağır değil ve konuşulan dil oldukça anlaşılabilir. Bu filmi mutlaka izlemenizi ve elinizden geldiğince herkese izletmenizi tavsiye ederim.
2 - Le Jeu (IMDB 6.8)
Bu film de 18 farklı ülkede uyarlaması çekilerek Guiness Rekorlar kitabına girmiş bir film olan Perfetti Sconosciuti’nin Fransız uyarlamasıdır. Ülkemizde de Cebimdeki Yabancı olarak yeniden uyarlanmıştır. Eğer çok dikkatinizi çekerde onun da çok iyi bir uyarlama olduğunu söylemeden geçmemeliyim.
Konusu 35 yıldır birbirlerini tanıyan bir arkadaş grubunun bir akşam yemeğinde bir araya geldiklerinde oynamaya karar verdikleri bir oyunla başlar. Herkes telefonlarını ortaya koyacaktır ve gelen bildirimler yüksek sesle okunacaktır. Tamamen klişe karakterlerden oluşan bu arkadaş grubunun sırları aslında oldukça tahmin edilebilir sırlar olsa da bu karakterlerin üzerinden verilen toplumsal mesajlar oldukça değerlidir. Bir yandan da kısa mesajların Fransızcada nasıl olduğunu öğrenebilirsiniz.
3- Shéhérazade (IMDB 7.1)
12 adaylık ve 8 ödül almış bu film bağımsız bir dram filmidir. Bu filmde Cezayir’den Fransa’ya gelen göçmenleri ve onların yaşamak zorunda bırakıldığı banliyölerde geçinebilmek için yapmak zorunda kaldıkları işleri görüyoruz.
Dram olduğu kadar aşk filmi de olan bu film, iki gencin hikayesini konu alıyor. Hapisten çıkan Zachary annesi tarafından reddedildikten sonra iş ararken ilkokul arkadaşı Shéhérazade ile yeniden karşılaşır. Herkes tarafından reddedilen bu iki gencin birbirlerine en kötü şartlar altında âşık oldukları sahneleri büyük bir kalp kırıklığı ile izleyeceksiniz.
Bu filmi izleyecekseniz uyarmam gerekiyor ki ne kadar iyi bir Fransızcaya sahip olsanız da altyazıyla izlemek zorunda kalabilirsiniz. Hikâye banliyölerde göçmen insanların arasında geçtiği için oldukça yerel kelimeler ve argolar bulunuyor. Aksandan dolayı da bazen en basit cümleleri bile anlamamak mümkün. Fakat izlemenizde fayda var. Her türlü aksanı duymak, sizin için ilerleyen zamanlarda oldukça iyi bir deneyim olacaktır.
4- Divines (IMDB 7.4)
Yine bir banliyöde geçen başka bir filmi görüyoruz bu sefer de. Fakirlik, mutsuzluk, gençlik,
arkadaşlık, aşk ve suç temalarını işleyerek Fransa’nın bir başka gerçekliğini gözler önüne seren bu film birçok festivalden en iyi çıkış yapan film ödüllerini toplamıştır.
Film, Fransa’nın kenar mahallerinden birinde yaşayan Dounya’nın meslek lisesini ezberci eğitim sistemine karşı çıkarak bırakıp, para kazanmak için suç dünyasına kendisini atmaya karar vermesiyle başlar. En yakın arkadaşıyla başladığı bu yolculukta zaman zaman dram, komedi ve aşk unsurlarına rastlayabilirsiniz. Yine de siz izlerken çok dikkatli olun, her an ağlayabileceğiniz sarsıcı sahnelerle dolu. Eğer daha önce La Haine’i izlediyseniz beğeneceğinizi düşünüyorum. Hissettirdiği duygular aşağı yukarı aynı duygular.
5- Mademoiselle de Joncquières (IMDB 6.8)
44.César Ödülleri’nde en iyi kostüm tasarımı ödülünü almış olan bu film harika bir dönem filmidir. Teması aşk ve hafif komediler olan bu filmi izlerken kostümlerden gözlerinizi alamayacaksınız.
Kahramanlarımız genç bir dul, onun kızı olan güzeller güzeli bir matmazel ve kadınları kullandıktan sonra asla neler hissedebileceğini düşünmeden hareket eden çapkın bir soylu. Her ne kadar aşk filmi olsa da aslında aşkından intikam alan kadınların hikayesini izliyoruz.
Bu filmin dili için anlaşılabilir olduğunu söyleyebilirim. Kolay değil çünkü bu bir dönem filmi. Eskiden kullanılan cümle kalıplarını nadiren de olsa duyabilirsiniz. Fakat kullanılan kelimeler ve telaffuzlar oldukça anlaşılabilir.
6 - Les Femmes et L’Assassin (IMDB 6.4)
Bu harika film, podcast tadında dinleyebileceğiniz ve izleyebileceğiniz harika bir suç belgeselidir. Passé composé bilgilerinizi rahat rahat pekiştirebileceğiniz bir fırsat olduğunu söylemeliyim. Dilinde bazı suç ve hukuk terimleri geçiyor olmasına rağmen bu kelimeleri de öğrenmeniz için çok yardımcı olacaktır.
Bir polis şefi ve kurbanlardan birinin annesi olarak iki kadının büyük yardımlarıyla yakalanan seri katil Guy Georges hakkında olan bu film, oldukça sürükleyici suç belgeselidir. 1991-1997 yılları arasında 7 kadını öldürmüş olan bu seri katilin medyadaki takma adı Bastille Canavarı’dır. Gerçek bir suç hikayesi olan bu belgeselin gerçeğine internet üzerinde birçok Fransızca kaynaktan araştırmanızı tavsiye ederim. Nefes kesen bu hikâyeyi bir de haber kupürlerinden görmelisiniz.
7 - J’ai Perdu Mon Corps (IMDB 7.6)
Bu yazımda paylaştığım filmler arasında en çok ödül kazanmış olan ve en yüksek puana sahip olan bu filmi sona sakladım. Hikaye, Fransız yazar Guillaume Laurant’ın Cadre Rouge adlı kitabından esinlenilmiştir. 31 ödülü ve 56 adaylığı bulunan bu filmi hala Netflix’teyken kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ederim.
90’ların ortasında Paris’te geçen bu animasyon, ayrıldığı vücudu bulmak için laboratuvardan kaçan bir elin, küçük yaşta ailesini kaybetmiş Naoufel isiml bir çocuğa kavuşmaya çalışmasını konu alır. Üvey babasına para getirmek için pizza dağıtımı yapan bu genç adam, Gabrielle adında genç bir kadına âşık olur. Temalarının arasında aşk bulunsa da çoğunlukla Naoufel’in varoluşsal sancılarını ve melankolisini seyredeceğiniz bu filmdeki sürreal unsurlardan tatmin olacağınıza emin olabilirsiniz.